Ocak Hasbihal

KARANLIĞIN İÇİNDEKİ AYDINLIK…

Ayakların var, yürüyemiyorsun, gidemiyorsun…

Ellerin var, tutamıyorsun…

Söyleyecek çok sözün var, söyleyemiyorsun…

Daha ne diyeyim, halim bu!..

İmtihan olarak baktığım bu hal, beni kendime döndürdü…

Sağlığıma tam olarak kavuşamamış olsam da tedavi sürecim umudumu artırdı. Eski halime dönememenin üzüntüsü tüm benliğimi kaplamışken, bu hasbihaller “yaşayarak örnek olmak” konusunda beni gayrete getiriyor. Günlerim çoğunlukla Kur’an ve kitap okumakla geçiyor. Okudukça düşünüyorum, düşündükçe yaratılışımın ve imtihanımın boşuna olmadığını anlıyorum. Rabbimizin büyüklüğü karşısında acziyetimizin farkına varıyorum.

“İçinde dinlenesiniz diye geceyi, (işlerinizi) görmenizi sağlasın diye gündüzü size bahşeden O’dur. Kuşkusuz dinlemesini bilen bir topluluk için bunda dersler vardır.” (Yûnus:67) ayetiyle, imtihanlarımızın bizi kendimize getiren; tanıtan birer tefekkür vesilesi olduğunun yeniden ayırdına varıyorum.

İnsan neye önem veriyorsa onunla sınanıyor. Konuşmak ve koşturmak yegâne uğraşım iken şimdi tüm zamanımı doğru konuşma ve yeniden koşabilme çalışmalarına ayırıyorum.

Geriye dönüp baktığımda gece-gündüz ayırt etmeksizin koşturduğumu, ailemle gereği kadar ilgilenemediğimi fark ediyorum. Şimdi ise evimde, ailemle daha yoğun ve daha yakın zaman geçiriyorum. Çocuklarım ve eşim yanlarında olmamdan mutlu. Bu imtihanın ailemizi yeniden bir araya getirdiğini düşünüyorlar. Yaşım ve konumum itibarıyla ben de böyle düşünüyorum. Ayrıca Rabbimize karşı görevlerimiz ve O’nunla münasebetimiz üzerinde tefekkür ederek gözlemde bulunmak hepimizin feraset ve basiretini artıyor.

Herkes kendi lisanı ve yaşamıyla Rabbi ile ilişki kuruyor. Farklı kişilik ve karakterde nice insan Rabbine yöneliyor. “Mü’minler Rabbinden razı olarak” O’na dua ediyor. Hastalığımdan dolayı halis bir niyetle duasında bana yer ayıran nice güzel kardeşimin varlığına şahit oldum. Rabbim hepsinden razı olsun…

Hepimiz bazen hataya düşebiliriz. Bu insani bir durumdur. Ama mü’min hatasını fark eder, kabul eder ve hemen tövbe eder.

Çünkü tövbe; günahlara karşı bir dik duruş ve eylemdir.

“Ancak tövbe edenler, kendilerini düzeltenler ve gerçeği açıkça ifade edenler bunun dışındadır. İşte bunların tövbesini kabul edeceğim. Doğrusu ben tövbeleri kabul eden ve rahmeti bol olanım.” (Bakara: 160)

Rabbim duruşumuzu dik ve daim eylesin…

 

Halise MUTLU

Sosyolog, Aile Danışmanı,

07 Ocak 2022 Cuma, SAMSUN