Aralık Hasbihal

ERTELENECEK NE VARSA ERTELEYİN; ÇOCUKLARINIZ HARİÇ

“Dördüncüsü geçen hafta dünyaya gelen torunlarıma ithaf olunur.”

 

Anne baba olmak ve çocuk  yetiştirmek  dünyanın en güzel, fakat bir o kadar da zor sanatıdır. Çocuklarımız  bize Allah’ın  birer  emanetidir. “Çocuk yetiştirme sanatını” icra edebilmek için  öncelikle bilgiye, en çok da SEVGİYE  ve SABRA ihtiyaç duyarız. Çünkü bu sanatta, deneme-yanılmaya yer yoktur.

Dünyaya, hiçbir şey bilmeyen bir varlık olarak gelen insanoğlu, canlılar içinde uzun müddet bakım ve gözetime ihtiyaç hisseden tek varlıktır. O kadar  korumasızdır ki,  kendi kendine bırakılsa yaşamını sürdüremez. Rahman olan Rabbimiz çocuk sevgisini anne babaya vererek, onu koruma altına almıştır.

Anneliğimin ilk günlerimi hatırlıyorum da, ne kadar paniklemiştim. Bebeğimi kucağıma aldığımda, nasıl tutacağımı bilemiyor, her ağlayışında acaba bir yerine bir şey mi yaptım diye çok korkuyordum. Annelik kitaplardan okuyarak değil, yaşanarak öğrenildiğini o zaman anlamıştım. Hamd olsun fıtratta  var olan sevgi ve edindiğim tecrübe ile bu zor zamanlarımı aşabildim.

Çocuklarımızın eğitimi konusunda ailenin rolü tartışılamaz. Ailenin veremediği eğitimi ne okul ne de toplum verebilir. Çocuklarımız, doğumlarından itibaren anne ve babaya fiziksel olduğu kadar, DUYGUSAL olarak da ihtiyaç duyarlar. Sevgi ve hoşgörüden beslenen ilişkilerimiz, sadece bizi değil, çocuğuklarımızı da mutlu eder. Mutlu yetişen çocuklar kendisiyle ve çevresiyle barışık, huzurlu ve başarılı insanlar olurlar. Duygusal çatışmalar ve güvensizlik, sevgi ile giderilebilir. Çocuklarımızın sevgi ihtiyacını  bebeklikte dokunarak, okşayarak; büyüdüğünde ise oyun oynayarak ve konuşarak karşılayabiliriz.

Babalar da  anneler kadar, çocukların sosyalleşmelerinde, bilişsel gelişiminde, ve okul başarısında önemli rol oynarlar. Baba-çocuk arasındaki iletişimin yetersizliği, özellikle erkek çocuklarda annenin model olarak alınmasına, dolayısıyla cinsel kimlik sapmalarına neden olabilir.

Anne ve babaların çocuklarına sağlıklı birer örnek olmaları da önemlidir.Çünkü kişiliğin gelişiminde ve karekterin oluşumunda çocuklar büyüklerini örnek alırlar. Çocuklarımız  adeta bizi yansıtan aynalarımızdır.

Çocuk kalbi kıymetli bir cevher gibidir. Onları yoğuran ellerde her şekli alabilir. Toprağın ekilen tohumu büyütmesi gibi çocuklar da gördükleri davranışları sergilerler. İyilik tohumu ekilirse, din ve dünya saadetine kavuşur. Anne-babası sevabına ortak olur. Şayet fesad tohumu atılırsa helak olur; annesi, babası  günahına ortak olur. (Kimyayı Saadet)

Rabbimiz “Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyunuz!“ buyurmuştur (Tahrim 66/6). Çocuğu terbiye dünya ateşinden koruduğu gibi, cehennem ateşinden de korur. Bunun için doğduğu günden itibaren çocuğun tebiyesine önem verilmelidir.

Çünkü “küçükken öğrenim taş üzerine yazı yazmak gibidir”. Bir ömür boyu, çocuğumuz bu günlerin izlerini üzerinde taşır.

 

Çocuğa sevgi göstermeyen,onunla yeteri kadar ilgilenmeyen anne baba ise, aslında büyük bir cinayet işlemektedir. Çünkü sevgi görmeyen çocuk; herkesi düşman gibi görür, hep kendisini başkalarından korumaya çalışır. Kimseye güvenmez, bunun için insanlarla arasına duvarlar örer. Kimseden saygı görmediği için, kendi kendisine de saygısını kaybeder.

Çocuklarımızı yetiştirirken yapılan her hata, ileride büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Unutmayalım ki; bazı hataların telafisi mümkün olmayabilir.

Çocuklarımızın gelişmeleri ve eğitimleri  devam eden bir süreçtir. Bir dönemde ihmal edilen  yön, diğer dönemde kendini hissettirir. Bugün ihmal ettiğimiz çocuklarımız, yarın sorunlarıyla kendilerini fark ettirirler.

Özetle; geleceğiniz için bugünlerden birşeyler yapın. Ertelenecek ne varsa erteleyin; çocuklarınız hariç…

 

Halise MUTLU, Sosyolog ve Aile Danışmanı

3 Aralık 2021, Cuma, Samsun