Haziran Hasbihal

MÜSLÜMANIN HÜZNÜ HEP OLUR, AHİRETTE SON BULUR.

Dünyanın üzerimize üzerimize geldiği şu zor günlerde yine huzuru Kur’an’da buldum…

“( Cennette şöyle ) derler: “Hamd, bizden hüznü gideren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.” (Fatır/34) Yani “hüzünsüz” bir hayat cennete mahsusmuş…

Hüzün kelimesi sözlükte “ Gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı” olarak tanımlanmış. Yani Müslümanın hüznü hep olur, ahirette son bulur.

Derdin, gamın bol olduğu bu dünyaya ancak bakış açımızı değiştirerek ve dua ile bakarak katlanabiliriz.

Peygamberimiz Dua ibadetin ta kendisidir.” buyuruyor. Bol bol dua etmeli, bu nimetten faydalanmalıyız. Dua ederken belli şartlara uymamız gerektiğini biliyoruz.

-Zamanın belli vakitleri (Seher vakti, namazda secdede iken gibi..)

-Sesimizi değil sözümüzü yükselterek,

-Günahlarımızı itiraf edip istiğfar ile başlayarak..

Bir terapist olarak itiraf edilmesinin ne kadar önemli ve rahatlatıcı bir durum olduğunun farkına vardım. Meslek hayatımda gördüğüm bütün rahatsızlıkların ardında itiraf edilemeyen bir sürü hata ve söylenilemeyen günahlar olduğuna şahit oldum. İtiraf edilemeyen günahlar zamanla sırtımızda bir yük oluşturuyor. Taşıyamadığımız bu yük başka yükleri de beraberinde getiriyor ve bedenimizde hastalık olarak çıkıyor.

Ayette ifade edilen ‘hüznün giderilmesi’nin ne demek olduğunu böylelikle daha iyi anlıyor ce cenneti özlüyorum.

Dua ederken rahatladığımız gibi aynı zamanda ibadet de etmiş oluyoruz. Rabbimizi büyüklüyor ve tevhit inancımızı güçlendiriyoruz. Bu nedenle Kur’an’ı sık sık anlayarak okumalı, içindeki emirlere sıkıca sarılmalıyız.

Velhasıl….

İblis itiraz etti, Şeytanlaştı, Kovuldu…

Adem itiraf etti, İnsanlaştı, Korundu….

Bizler de Rabbimize rızasına uygun yap(a)madığımız işler için itiraf  ve bizden hüznü gidermesi için dua edelim…

 

Halise MUTLU, Sosyolog, Aile danışmanı

04.06.2021 Cuma, Samsun